- Ülke Adı: Suudi Arabistan Krallığı
- Başkent: Riyad
- Nüfusu: 29.994.272
- Yüz Ölçümü: 2.149.690 km2
- Komşuları: Suudi Arabistan’ın komşuları, Ürdün, Katar, Irak, Kuveyt, Bahreyn, Umman, Yemen, Birleşik Arap Emirlikleri, Basra Körfezi ve Kızıldeniz’dir.
- Konuşulan Dilleri: Arapça
- Telefon kodu: 966
- Başkan: Selman Bin Abdülaziz
- Para Birimleri: Riyal
Suudi Arabistan'ın Kuruluş Yılı ve Geçmişi
İslam dünyası açısından çok büyük yeri bulunan Suudi Arabistan’da İslam tarihi Hz. Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesi ile başlamaktadır. Sonrasında Raşid Halifeler, Emeviler, Abbsiler, Memluklular dönemiyle devam etmiştir. Kanuni Sultan Süleyman zamanında 1517 yılında hilafetin Memluklulardan Osmanlılara geçmesi ile Arabistan’ın yönetimi de Osmanlıların eline geçti. Osmanlı’nın yönetiminde olduğu dönemde Arabistan topraklarında Vehhabilik hareketi ortaya çıktı. 1740 yılında başlayan bu hareketin lideri Muhammed İbni Abdulvehhab, toprakların yerlileri olan Suudlarla iş birliği yaptı. Yapılan iş birliğinden kaynaklı olarak bazı ayaklanmalar meydana geldi. 1803 yılında Mekke’yi ele geçiren isyancıları bastırmak için Osmanlı Mısır valisi Mehmed Ali Paşa’yı görevlendirdi. Aynı zamanda Kavalalı İbrahim Paşa da Mehmet Ali Paşa tarafından isyanları bastırması için görevlendirilmiştir. Osmanlı birliklerinden kaçan Vehhabi Türki İbni Abdullah, Vehhabi hareketini tekrar toplamıştır.
1821 yılında başkenti Riyad olan Vehhabi devletini ilan etti. 1891 yılında dağılan bu yönetimi 1902 yılında II.Abdülaziz İbni Suud yeniden kurdu. İngilizlerle özel bir anlaşma yaparak topraklarını genişletti. Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı’nın aleyhine gelişmesi üzerine İbni Suud yönetimi Mekke, Taif, Hail, Cidde ve Medine’yi de topraklarına kattı. 1924 yılında İbni Suud, Necd ve Hicaz kralı olarak ilan edilmiştir. 1927 yılında ise Necd ve Hicaz Krallığı bağımsız devlet statüsünü elde etti. Adını ise 1932 yılında Suudi Arabistan olarak değiştirmiştir.
Gezilecek Yerler/Tarihi ve Turistik Mekânlar
Müslümanların merkezi olan Suudi Arabistan yıl içerisinde milyonlarca kişi tarafından Suudi Arabistan uçak bileti ile umre dolayısıyla, Kurban bayramı zamanında da hac münasebetiyle Müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir. Gezilip görülecek çok fazla kutsal ve tarihi mekân bulunduğundan ülke oldukça değerlidir.
Mescid-i Nebevi
Mekke’den Medine’ye hicret eden Hz. Muhammed ve arkadaşları tarafından Medine’de inşa edilen mescit Mescid-i Nebevidir. Peygamber Mescid’i olarak da bilinen bu mescidin İslam alemi için manevi değeri oldukça büyüktür. Kabe’nin bulunduğu Mescid-i Haram’dan sonra yeryüzündeki en kutsal ikinci mescit olan Mescid-i Nebevide Hz. Muhammed’in kabri bulunmaktadır. Ravza-ı Mutahhara olarak bilinden yeşil kubbeli Hz. Muhammed’in kabir ve Mescid-i Nebevi umreye ve hacca gelen Müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir. Muhteşem bir yapısı bulunan mescitte yapılan ibadetler çok daha fazla sevap olduğundan ülkeye gelen herkes tarafından ziyaret edilmektedir.
Kuba Mescidi
İlk olarak inşa edilen mescit olan Kuba Mescid’i Medine sınırları içinde olup 622 yılında yapılmıştır. 4 minaresi, eşsiz kubbeleri ve beyaz yeşil tonlarındaki boyaması ile görenleri kendine hayran bırakan mescit İslam’ın ilk ibadethanesi olması bakımından değerlidir.
Mescid-i Kıbleteyn
Mescid-i Nebevi’ye 5 kilometre uzaklıkta bulunan Mescid-i Kıbleteyn, yani Çift Kıbleli Mescit, Medine’nin kuzeybatısındaki Vebere Harresi denilen mevkide yer almaktadır. Müslümanlar ilk olarak Mescid-i Aksa’ya doğru namaz kılarken daha sonra bu mescide iken kıblenin yönü değiştirilmiş ve Müslümanların kıblesi Kabe’ye çevrilmiştir. İki kıbleye doğru da namazın kılındığı ve Kabe’nin kıble olarak tayin edildiği mescit manevi olarak çok değerlidir.
Mescid-i Haram
Bütün İslam aleminin hasret ve özlemle Suudi Arabistan uçak bileti ile gitmek istedikleri ve Kabe’nin de içinde bulunduğu kocaman bir mescit olan Mescid-i Haram, Mekke kentinde yer almaktadır. İlk olarak Hz. İbrahim ve oğlu İsmail tarafından inşa edilen Kâbe, daha sonra yıpranma ve tahribatlardan sonra defalarca bakımdan geçirilmiştir. Yapılan onarımlarla günümüzdeki halini almış olan Mescid-i Haram’ın diğer adı Harem-i Şerif’tir. Bu mekanda savaşmak ve buna benzer fiiller yasaklanmıştır. Ayrıca mescide Müslüman olmayan girememektedir. İslam’ın kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerim’deki 16 ayette Mescid-i Haram’dan bahsedilmektedir. Müslümanlara farz kılınan ve belli vasıfları taşıyan her Müslüman’ın Hac ibadeti için mescide gelmesi ve Kabe’yi tavaf etmesi gerekmektedir. Dünya üzerinde yapılmış olan ilk mescit olan Mescid-i Haram her yıl milyonlarca insan tarafından ziyaret edilmektedir.
Masmak Kalesi
19. yüzyılda savunma amaçlı olarak yapılmış olan Masmak Kalesi, ülkenin başkentindedir. 2008 yılında restore edilerek müze haline getirilmiş olan kalenin içinde bir cami bulunmaktadır. Şehrin simgelerinden biri haline gelmiş olan kale mutlaka ziyaret edilmelidir.
Medain Salih
İslam öncesi döneme ait bir sit alanı olan Medain Salih’te farklı devlet ve uygarlıkların izleri bulunmaktadır. Yapılan arkeolojik kazılarda çok sayıda tarihi kalıntılara rastlanan Medain Salih 2008 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır.
Uhud Dağı
Medine şehrindeki en yüksek dağ olan Uhud Dağı 1.077 metredir. Mescid-i Nebevi’ye yaklaşık olarak 5 kilometre uzaklıkta bulunan dağın İslam tarihinde önemli bir yeri vardır. 625 yılında Mekke müşrikleri ile Müslümanların arasında gerçekleşen savaş Uhud Dağı’nın etrafında olmuştur. Hz. Muhammed savaş stratejisi olarak okçuları Uhud Dağı’nın Okçula Tepesi’ne yerleştirmiş ve asla oradan ayrılmamalarını tembihlemiştir. Savaşın birinci bölümünü Müslümanların kazandığını gören okçular Hz. Muhammed’in emrini unutup yerlerini terk etmişlerdir. Okçuların emre itaat etmeyip yerlerini terk etmeleri Müslümanların çok sayıda şehit vermesine ve savaşı kaybetmesine neden olmuştur. Hatta savaş o kadar şiddetli geçmiştir ki Hz. Muhammed’in bile dişi kırılmıştır. Hz. Muhammed’in emrine itaatin öneminin görüldüğü yer olduğundan dolayı değerli olan Uhud Dağı ve şehitliği gelenler tarafından ziyaret edilmektedir.
Nur Dağı
Mekke’nin yaklaşık olarak 6 kilometre kuzeyinde yer alan Nur Dağı veya Cebel-i Nur, Hz. Muhammed’e ilk vahyin geldiği Hira Mağarasının bulunduğu dağdır. Işık anlamına gelen Nur adını gelen vahiyden alan dağ 642 metre yüksekliktedir. Hz. Muhammed kendine peygamberlik vazifesi verilmeden önce Nur Dağı’na gelip tefekkür edermiş. O tefekkürlerinden biri sırasında vahiy meleği Cebrail tarafından ilk vahiy indirilerek peygamberlik vazifesi verilmiştir. İslam’ın temellerinin atıldığı dağ olarak tanımlandığı için kutsal olup ziyaret edilmektedir.
Arafat Dağı
454 metre yüksekliğindeki Arafat Dağı, Mekke’nin 25 kilometre güneydoğusunda yer almaktadır. İslam tarihindeki önemli olaylara şahitlik etmiş olan dağ İslamiyet için kutsal kabul edilmiştir. Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’i kurban etmeye götürdüğü, Hz. İsmail’in ve Hz. İbrahim’in şeytanı taşladığı ve Hz. Muhammed’in Veda Hutbesi’ni okuduğu dağdır.
Suudi Arabistan Ulusal Müzesi
1999 yılında mimar Raymod Moriyama tarafından tasarlanan Arabistan Ulusal Müzesi, başkent Riyad’da bulunmaktadır. İçinde çok sayıda değerli eserin sergilendiği müze 28 bin metrekarelik bir alana sahiptir.
Suudi Arabistan Mutfağı ve Yemek Kültürü
Türk mutfağından çok farklı lezzetlerin bulunmadığı Suudi yemeklerinde kullanılan baharatlar ve yağlar biraz daha farklıdır. Benzer olmasına rağmen kullanılan baharatlar ve yağlar yemeklerin lezzetlerini değiştirmektedir. Pişirme teknikleri olarak da Türk yemeklerinde ayrılan Suud yemekleri ülkeye gelen bütün misafirlere hitap edecek şekilde servis edilmektedir. Ülkenin yerel yemekleri arasında en fazla beğenileni kabsadır. Kabsa, tavuk veya deve eti ile yapılmaktadır. Et, soğan, üzüm, çeşitli baharatlarla yapılan yemek pilavla servis edilmektedir. Ayrıca kuzu eti, tavuk ve şehriye ile yapılan mandi popüler yemekler arasındadır. Tatlı ve peynirli karışık bir lezzet tatmak isteyenler için hurma dolması tavsiye edilebilir. Değişik bir lezzeti olduğundan herkese hitap etmeyebilir. Ülke genelinde çay içip, kurabiye yemek için çayevleri bulunmaktadır. Suudi Arabistan uçak bileti ile geleceğiniz bu ülkede domuz etinin kesinlikle yasak olduğu ülkede İslami kanunlara göre alkol kullanımı ve satışının da yasak olduğunu bilmelisiniz.